Haber

Deprem Sonrası Yerleşim Sorunu İçin Şehir Plancılarına İhtiyaç

TMMOB Şehir Plancıları Odası, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremler sonrası yerleşim sorunu yaşayan vatandaşların inançlı bir şekilde barınması için şehir plancılarına ihtiyaç olduğunu belirterek; “Ülke tarihimizin en kapsamlı ve büyük çaplı yıkımının yaşandığı dönemde, bu yıkımın etkilerini azaltarak dini ve sağlıklı yaşam alanları inşa etme sürecinde ihtiyaç duyduğu en önemli mesleklerden biri de şehircilik ve belediyecilik mesleğidir. Kamusal sorumluluğun dayattığı bilimi ve toplum vicdanını reddeden yasaların ve değişikliklerin iptalini, şehircilik mesleğine ve bu mesleği toplum yararına kullanan şehir plancılarına hak ettikleri takdirin verilmesini talep ediyoruz. “

TMMOB Şehir Plancıları Odası’ndan yapılan yazılı açıklamada, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin ardından vatandaşların sağlıklı ve güvenli yerleşimlerini sağlamak için şehir plancılarının da devreye girmesi gerektiğine işaret edildi. Şehir Plancıları Odası’ndan yapılan açıklama şöyle:

“10.04.2023 tarihinde yayımlanan ve planlamacılık mesleğini ve şehir plancılarını hiçe sayan ve bu konuda basın açıklaması yaptığımız 7452 sayılı Kanun ile ilgili Kanun değişikliği 15 Temmuz 2023 tarih ve 32249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. .

Kanun değişikliğinin 25. maddesi ile orman özelliği taşıyan veya zeytinlik bulunan çeşitli alanların yerleşim amacıyla kullanılabileceği belirtilmektedir. Aynı Kanunun 10’uncu maddesinde Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’na 17’nci Kesintisiz nokta eklenerek, ancak fay sınırına uzaklık, zemin mevcudiyeti ve fay hattına yakınlık gibi kriterlere göre sanayi bölgesi ilan edilebilmektedir. yerleşim merkezi, belirgin bir plan bütünlüğüne bağlı kalınmaksızın, bu alanlarda yapılacak plan ve parselasyon. Askıya alma, ilan ve itiraz kararlarının yargılamada uygulanamayacağı belirtilmiştir.

Daha önceki basın açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi depremde zarar gören vatandaşlarımızın bir an önce sağlıklı, inançlı ve müreffeh yerleşim yerlerine ulaşmasını sağlamak meslek camiası olarak en değerli önceliğimiz ve arzumuzdur. Ancak 7452 Sayılı Kanun ile başlayan ve 15 Temmuz 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle istisna çerçevesini genişleten yasal düzenleme, irrasyonel yaklaşımı tamamen devre dışı bırakan bir yaklaşımın devamı anlamına gelmektedir. planlama mesleği ve şehir plancıları.

Sağlıklı, dindar ve müreffeh yerleşim alanları için en uygun lokasyonu seçmenin ve dirençli şehirler tasarlamanın ve inşa etmenin temelde üst ölçekten başlayan bir planlama sorunu olduğunun altını bir kez daha kuvvetle çizmek isteriz. Bire bir kalkınma saldırıları, bölgesel kalkınma saldırısı olmadan uygulandığında, farklı sorunlar yaratabilen ve istenilen ölçekte etki yaratamayan, kısa atılımlar olarak kalacaktır.

SEÇİLMİŞ POPÜLİST VE MUTLU TUTUM, ŞEHİR PLANLAMASINI İZİN KAYBI OLARAK GÖRÜRKEN, ŞEHİR PLANCILARINI TÜM SÜREÇTEN HARİÇ TUTUYOR.

Ülkemiz tarihinin en kapsamlı ve büyük çaplı yıkımının yaşandığı dönemde, bu yıkımın etkilerinin azaltılarak güvenli ve sağlıklı yaşam alanlarının inşa edilmesi sürecinde ihtiyaç duyulan en önemli mesleklerden biri de şehir ve bölge planlamacılık mesleğidir. . Ancak seçilen popülist ve aceleci tavır, şehir planlamasını zaman kaybı olarak görürken, şehir plancılarını tamamen sürecin dışında bırakıyor. Harap olan bölgemizin ekonomik, fiziki ve sosyal olarak yeniden ayağa kaldırılması başlı başına bir planlama mesleğinin konusudur. Bu çok kriterli ve çok boyutlu sorunu çözmek için varlığını sürdüren planlama mesleğinin reddi kısa, orta ve uzun vadede ülkemizi başka sorunlarla karşı karşıya bırakacaktır.

GÖREV ALMAK VE MESLEKİ SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ

Biz şehir plancıları olarak ülkemizin bize en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde görev almak ve mesleki sorumluluğumuzu yerine getirmek istiyoruz. Bu haklı talep sadece meslek alanına saplanmış bir talep değil, toplumsal sorumluluğumuzun en doğal sonucudur.

Bu bağlamda, planlamacıları ve şehir plancılarını devre dışı bırakan, aklı, bilimi ve kamusal sorumluluğun dayattığı toplumsal vicdanı reddeden kanunların ve mevzuat değişikliklerinin iptalini, şehircilik mesleğinin ve bu mesleği kullanan şehir plancılarının menfaatlerine sahip çıkmalarını talep ediyoruz. Toplumun hak ettiği değere sahip olması.”

Kaynak: ANKA / Günümüz

gedizajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu